NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
120 - (431) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة. قال:
حدثنا وكيع عن
مسعر. ح
وحدثنا أبو
كريب (واللفظ
له) قال:
أخبرنا ابن
أبي زائدة عن
مسعر. حدثني
عبيدالله بن
القبطية عن
جابر بن سمرة؛
قال:
كنا
إذا صلينا مع
رسول الله صلى
الله عليه وسلم،
قلنا: السلام
عليكم ورحمة
الله. السلام
عليكم ورحمة
الله. وأشار
بيده إلى
الجانبين.
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
"علام تومئون
بأيديكم
كأنها أذناب
خيل شمس؟ إنما
يكفي أحدكم أن
يضع يده على
فخذه. ثم يسلم
على أخيه من
على يمينه
وشماله".
{120}
Bize Ebu Bekir b. Ebî
Şeybe rivayet etti. Dediki: Bize Vekî' Mis'ar'dan rivayet etti. H.
Bize Ebu Kureyb de rivayet
etti, lâfız onundur. Dediki: Bize İbni Ebî Zaide, Mis'ar'dan naklen haber
verdi. (Demişki): Bana Ubeydullah b. Kıptiyye; Câbir b. Semura'dan rivayet
etti. Câbir şöyle demiş:
Biz Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile
birlikte namaz kıldığımız vakit es-selâmu aleykum ve rahmetullah, es-selâmu
aleykum ve rahmetullah derdik. Câbir eliyle iki tarafa da işaret etmiş.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Siz neden hırçın
atların kuyrukları gibi ellerinizle işaret ediyorsunuz? Her birinize elini
uyluğunun üzerine koyması kâfidir sonra sağ ve sol tarafında bulunan
kardeşlerine selâm verir» buyurdular.
121 - (431) وحدثنا
القاسم بن
زكرياء. حدثنا
عبيدالله بن موسى
عن إسرائيل،
عن فرات (يعني
القزاز) عن عبيدالله،
عن جابر بن
سمرة؛ قال:
صليت
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فكنا إذا
سلمنا، قلنا
بأيدينا:
السلام عليكم.
السلام عليكم.
فنظر إلينا
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
فقال "ما
شأنكم؟
تشيرون
بأيديكم
كأنها أذناب
خيل شمس؟ إذا
سلم أحدكم
فليلتفت إلى
صاحبه ولا يومئ
بيده".
{121}
Bize Kaasım b. Zekeriyya
rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah b. Musa, İsrail'den, o da Furât (yâni
el-Kazzâz) dan, o da Ubeydullah'dan, o da Câbir b. Semura'dan naklen rivayet
etti. Câbir şöyle demiş:
Ben Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte namaz kıldım. Biz (kendi aramızda)
namazda selâm verirken ellerimizle es-selâmu aleykum, es-selâmu aleykum...
diyerek işaret ederdik. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize bakarak:
«Size ne oluyor kî
hırçın atların kuyrukları gibi ellerinizle işaret ediyorsunuz. Biriniz selâm
verdiği vakit yanındakine bakıversin! Eliyle işaret etmesin» buyurdular.
İzah:
Bu hadîs dahî namazda
selâm verirken elle işaret etmenin yasak olduğuna ve ayrıca sünnet vechile
selâm vermenin keyfiyetine delildir. Selâmın hüküm ve keyfiyeti ulemâ arasında
ihtilaflıdır.
Hanefilere göre
namazdan «Selâm» lâfzı ile çıkmak farz değil vaciptir. Sünnet vechile selâm
evvelâ sağ tarafa, sonra sola bakarak «es-selâmu aleykum ve rahmetullah»
diyerek verilirse de yalnız «selâm» lafzı ile iktifa etmek de caizdir.
Şâfiîlerle, Hanbelîlere
göre selâm vererek namazdan çıkmak farzdır. Yalnız Şâfiîlerce bir defa selâm
vermek farz, ikinci selâm sünnettir. Hanbelîlere göre tertîp şart; Şâfiîlere
göre şart değildir. Yâni Hanbelîlere göre namaz kılan bir kimsenin her iki
tarafına «es-selâmü aleyküm ve
rahnıetüllah. diyerek selâm vermesi farzdır. Şâfiîlere göre «Aleyküm selâm»
demekle de namazdan çıkılabilirse de mekruhtur.
İmam Mâlik bu bâbta Hz.
Aişe'den rivayet olunan bir hadîsle istidlal ederek namazdan çıkarken sağa sola
bakmadan kıbleye doğru bir defa selâm verileceğine ve selâm verirken bir parça
sağ tarafa meyledileceğine kaail olmuştur. Maamafih Mâlikîlerden bir rivayete
göre, biri sağa, biri sola, biri de kıbleye karşı olmak üzere üç defa selâm
verilebilir.
Selâm verirken sağ ve
sol taraftaki erkek ve kadınları, hafaza meleklerini, cemâatle kılmıyorsa imamı
niyet etmek sünnetdir. Yalnız kılan,, yalnız hafaza meleklerini niyet ederek
selâm verir. îmam iki tarafa selâm verirken sağında ve solunda bulunan cemâati
niyet eder.
Hadîsi şerîfde zikri
geçen kardeşden murâd, namaz kılanın sağ ve sol taraflarında bulunan din
kardeşleridir.